EVİNİZE TARZINIZI YANSITIN
Haziran 01, 2018
Evinize geldiğinizde, nasıl bir mekanla karşılanmak istersiniz? Birçoğumuz ev dekorasyon kitaplarında ve dergilerde gördüğümüz örnekleri inceliyoruz, ancak söz konusu kendi evimiz olunca nereden başlayacağımıza ve neleri tercih etmemiz gerektiğine karar veremiyoruz.
Evinizde herhangi bir odanızı yeniden canlandırmak ya da yeni evinizi dekore etmek istiyorsanız, öncelikle tasarım tarzlarını tanımak, birbirlerinden hangi özelliklerle farklı olduklarını öğrenmek ve hangilerine kendinizi daha yakın hissettiğinizi keşfetmek harika bir başlangıç noktasıdır. Kendinize yakın bir dekorasyon tarzını belirlemek, birbiriyle uyumlu seçimler yapabilmenizi ve hayalinizdeki mükemmel görselliği daha kolay elde etmenizi sağlayacaktır. Öncelikle rahat, keyifli, davetkar ve zevkinizi yansıtacak bir mekan olması önemlidir. İç Mimar Jennifer Higardner'ın da belirttiği gibi, "Bir ev, seçilen dekorasyon tarzlarının birleşimiyle bir yuva haline gelir. Ev dekorasyonu, evde yaşayan aile bireylerinin kişiliğini mekana yansıtır."
Her ne kadar sınırsız sayıda tasarım tarzları olsa da, kendi zevkinizi tanımlayabilmek için aşağıdaki temel dekorasyon tarzlarını inceleyerek başlayabilirsiniz. Sizi heyecanlandıran bir veya birden fazla dekorasyon tarzını belirlemek, evinizde kişiliğinizi ve zevkinizi yansıtmanıza yardımcı olacaktır.
MODERN
Modern'in kelime anlamı "içinde yaşanılan çağa uygun" olarak tanımlanmaktadır. 1950'li yıllarda hakim olan tasarım kurallarını yıkarak, işlevsellik, zarafet ve sadelik kavramlarını öne çıkaran, “bir ev, yaşamak için bir makinedir” felsefesini yansıtan yalın bir tasarım tarzıdır.
Tasarım açısından modernizm; özgünlük, şeffaflık ve verimlilik hedefleriyle, malzeme, teknoloji ve kompozisyonun bir arada kullanılmasıdır. Modern mekanlarda, önceki dönemlerde kullanılan ağır dokular, oymalar ve koyu ahşap tonları yerine hiçbir detayı olmayan temiz ve düz çizgiler tercih edilir. Tek renkli duvarlar, temiz ve keskin çizgiler, basit bir renk paleti, metal, cam ve çelik içeren malzemeler kullanarak, genel bir sadelik ve düzen duygusu yaratabilirsiniz. Duvarda genellikle beyaz renk tercih ederek ve boş yüzeyler bırakarak, mekandaki genişlik ve ferahlık etkisini arttırabilirsiniz.
Modern tarzın en önemli özelliği, mobilya ve aksesuarlar dahil seçtiğiniz her elemanda görsel ve işlevsel sadeliğin vurgulanmasıdır. Bu nedenle çok fazla karmaşa yaratacak detaylar veya aksesuarlar tercih edilmez. Zemini çıplak bırakabilirsiniz, eğer halı kullanmayı seviyorsanız yün ve nötr renkteki halıları kullanabilirsiniz. Zengin ahşap tonları, deri ve keten gibi doğal malzemeler, fırçalanmış çelik ve dokulu kumaşlar kullanarak, odanızda kontrast etkisi yaratabilirsiniz.
MİNİMAL
Minimal'in kelime anlamı "abartıdan uzak ve sade bir hayat" olarak tanımlanmaktadır. Minimalizm, geleneksel Japon tasarımının sadeliğinden etkilenerek 20.yüzyıl başlarında “Az Çoktur” felsefesiyle oluşan bir tasarım kavramıdır. Modern dekorasyon tarzındaki temel tasarım özelliklerini alır ve bunları daha da sadeleştirerek kullanır. Fakat bu sadelik, basitlik olarak algılanmamalıdır. En az sayıda ancak en doğru ürünleri seçerek, hem konforlu, hem de kaliteli bir yaşam tarzı hedeflenmektedir.
Minimalist mekanlarda renklere basit bir yaklaşım vardır, genellikle doğal ışığın dinamik etkisini yansıtabilmek için oldukça geniş pencereler kullanılır. Sıcak ve soğuk tonlarının uyumlu kullanılması, denge hissi verir ve insanı sakinleştirir. Bu nedenle, mekana hakim renkler için nötr tonlardaki renk paletlerini, siyah ve beyaz gibi ana renkleri tercih edebilirsiniz. Nötr tonlar arasında bir parlak renk kullanılması ise odanın dinamiğini değiştirebilir. Örneğin, minder, vazo veya resim gibi aksesuarlarda seçeceğiniz farklı bir renk tonu ile mekanı dengeleyebilirsiniz.
Beynin, simetriye olumlu tepki verdiği söylenmektedir. Kanepenin iki yanında eşleşen lambalar veya aynı düzende yerleştirilen tablolar kullanarak, kendinizi daha rahat hissedebilirsiniz. Minimalist evler dağınık değildir, basit düzende tasarlanmış ve simetriktir. Mobilyalar basit ve yalın çizgilere sahiptir. Kullanılan aksesuarlarda hiçbir şey aşırı ve gösterişli değildir. Mekanlarda boş alanlar bırakarak, net ve temiz bir etki elde edebilirsiniz. Böylece mekanın kolay kontrol edilebilir olması, kapıdan içeri yürürken size daha mutlu bir his verecektir.
GELENEKSEL
Geleneksel tarz, klasik, düzenli, rahat ve sakindir. İç tasarımın en popüler stillerinden biridir. 18. ve 19. yüzyıl Avrupa dekorasyonundan esinlenerek oluşan, zarafeti ve konforu önemseyen zamansız bir tarzdır. Antikalar, klasik sanat eserleri, görkemli mobilyalar, simetri ve tarihi değeri olan farklı dekorasyon elemanları, geleneksel tarzı sevenler için mükemmel seçimlerdir.
Koyu renkli ahşapları, rafine renkleri ve zengin tonları seviyorsanız, bu sizin tercih edebileceğiniz bir dekorasyon tarzıdır. Geleneksel mekanlar için, duvarlarda nötr bir boya rengi tercih edebilirsiniz. Koyu renkli ahşapları, zengin tonlardaki mobilyaları, sanat eseri reprodüksiyonları ile odanın rengini parlatabilirsiniz. Kırmızı, kahverengi, yeşil gibi sıcak tonlar, geleneksel mekanlarda uygulanan vurgulayıcı renkleridir. Bu cesur renkleri nötr duvarlarla birleştirerek, sıcak ve davetkar bir alan etkisi elde edebilirsiniz. Çiçekler, şal deseni, ipekli-yünlü kumaşlar, çizgiler ve ekoseler, mobilya ve perdeler için standart geleneksel dekor desenleridir. Parke zeminler için akçaağaç, maun, kiraz, ceviz gibi ağaç dokuları öne çıkan türlerdir. Geleneksel iç mekanlarda bronz aksesuarlar, zengin avizeler ve lüks perdeler tercih edebilirsiniz.
Geleneksel tasarımda simetri çok önemlidir. Hemen hemen her şey çift olarak kullanılır. Bu elemanları eşleştirmenin amacı, genellikle bir şömine, televizyon ya da tablo gibi önemli bir odak noktasının etrafında dengeli bir alan yaratmaktır. Örneğin, kanepe, sandalye, sehpa, lamba, aplik veya aksesuarlarınızı çift olarak yerleştirebilirsiniz.
VINTAGE
Benimle iletişime geçmek için, mimaysegulerin@gmail.com e-posta adresimi veya www.instagram.com/mimaysegulerin hesabımı kullanabilirsiniz.
Kaynaklar:
Evinizde herhangi bir odanızı yeniden canlandırmak ya da yeni evinizi dekore etmek istiyorsanız, öncelikle tasarım tarzlarını tanımak, birbirlerinden hangi özelliklerle farklı olduklarını öğrenmek ve hangilerine kendinizi daha yakın hissettiğinizi keşfetmek harika bir başlangıç noktasıdır. Kendinize yakın bir dekorasyon tarzını belirlemek, birbiriyle uyumlu seçimler yapabilmenizi ve hayalinizdeki mükemmel görselliği daha kolay elde etmenizi sağlayacaktır. Öncelikle rahat, keyifli, davetkar ve zevkinizi yansıtacak bir mekan olması önemlidir. İç Mimar Jennifer Higardner'ın da belirttiği gibi, "Bir ev, seçilen dekorasyon tarzlarının birleşimiyle bir yuva haline gelir. Ev dekorasyonu, evde yaşayan aile bireylerinin kişiliğini mekana yansıtır."
Her ne kadar sınırsız sayıda tasarım tarzları olsa da, kendi zevkinizi tanımlayabilmek için aşağıdaki temel dekorasyon tarzlarını inceleyerek başlayabilirsiniz. Sizi heyecanlandıran bir veya birden fazla dekorasyon tarzını belirlemek, evinizde kişiliğinizi ve zevkinizi yansıtmanıza yardımcı olacaktır.
MODERN
Modern'in kelime anlamı "içinde yaşanılan çağa uygun" olarak tanımlanmaktadır. 1950'li yıllarda hakim olan tasarım kurallarını yıkarak, işlevsellik, zarafet ve sadelik kavramlarını öne çıkaran, “bir ev, yaşamak için bir makinedir” felsefesini yansıtan yalın bir tasarım tarzıdır.
Tasarım açısından modernizm; özgünlük, şeffaflık ve verimlilik hedefleriyle, malzeme, teknoloji ve kompozisyonun bir arada kullanılmasıdır. Modern mekanlarda, önceki dönemlerde kullanılan ağır dokular, oymalar ve koyu ahşap tonları yerine hiçbir detayı olmayan temiz ve düz çizgiler tercih edilir. Tek renkli duvarlar, temiz ve keskin çizgiler, basit bir renk paleti, metal, cam ve çelik içeren malzemeler kullanarak, genel bir sadelik ve düzen duygusu yaratabilirsiniz. Duvarda genellikle beyaz renk tercih ederek ve boş yüzeyler bırakarak, mekandaki genişlik ve ferahlık etkisini arttırabilirsiniz.
Modern tarzın en önemli özelliği, mobilya ve aksesuarlar dahil seçtiğiniz her elemanda görsel ve işlevsel sadeliğin vurgulanmasıdır. Bu nedenle çok fazla karmaşa yaratacak detaylar veya aksesuarlar tercih edilmez. Zemini çıplak bırakabilirsiniz, eğer halı kullanmayı seviyorsanız yün ve nötr renkteki halıları kullanabilirsiniz. Zengin ahşap tonları, deri ve keten gibi doğal malzemeler, fırçalanmış çelik ve dokulu kumaşlar kullanarak, odanızda kontrast etkisi yaratabilirsiniz.
Minimal'in kelime anlamı "abartıdan uzak ve sade bir hayat" olarak tanımlanmaktadır. Minimalizm, geleneksel Japon tasarımının sadeliğinden etkilenerek 20.yüzyıl başlarında “Az Çoktur” felsefesiyle oluşan bir tasarım kavramıdır. Modern dekorasyon tarzındaki temel tasarım özelliklerini alır ve bunları daha da sadeleştirerek kullanır. Fakat bu sadelik, basitlik olarak algılanmamalıdır. En az sayıda ancak en doğru ürünleri seçerek, hem konforlu, hem de kaliteli bir yaşam tarzı hedeflenmektedir.
Minimalist mekanlarda renklere basit bir yaklaşım vardır, genellikle doğal ışığın dinamik etkisini yansıtabilmek için oldukça geniş pencereler kullanılır. Sıcak ve soğuk tonlarının uyumlu kullanılması, denge hissi verir ve insanı sakinleştirir. Bu nedenle, mekana hakim renkler için nötr tonlardaki renk paletlerini, siyah ve beyaz gibi ana renkleri tercih edebilirsiniz. Nötr tonlar arasında bir parlak renk kullanılması ise odanın dinamiğini değiştirebilir. Örneğin, minder, vazo veya resim gibi aksesuarlarda seçeceğiniz farklı bir renk tonu ile mekanı dengeleyebilirsiniz.
Beynin, simetriye olumlu tepki verdiği söylenmektedir. Kanepenin iki yanında eşleşen lambalar veya aynı düzende yerleştirilen tablolar kullanarak, kendinizi daha rahat hissedebilirsiniz. Minimalist evler dağınık değildir, basit düzende tasarlanmış ve simetriktir. Mobilyalar basit ve yalın çizgilere sahiptir. Kullanılan aksesuarlarda hiçbir şey aşırı ve gösterişli değildir. Mekanlarda boş alanlar bırakarak, net ve temiz bir etki elde edebilirsiniz. Böylece mekanın kolay kontrol edilebilir olması, kapıdan içeri yürürken size daha mutlu bir his verecektir.
Geleneksel tarz, klasik, düzenli, rahat ve sakindir. İç tasarımın en popüler stillerinden biridir. 18. ve 19. yüzyıl Avrupa dekorasyonundan esinlenerek oluşan, zarafeti ve konforu önemseyen zamansız bir tarzdır. Antikalar, klasik sanat eserleri, görkemli mobilyalar, simetri ve tarihi değeri olan farklı dekorasyon elemanları, geleneksel tarzı sevenler için mükemmel seçimlerdir.
Koyu renkli ahşapları, rafine renkleri ve zengin tonları seviyorsanız, bu sizin tercih edebileceğiniz bir dekorasyon tarzıdır. Geleneksel mekanlar için, duvarlarda nötr bir boya rengi tercih edebilirsiniz. Koyu renkli ahşapları, zengin tonlardaki mobilyaları, sanat eseri reprodüksiyonları ile odanın rengini parlatabilirsiniz. Kırmızı, kahverengi, yeşil gibi sıcak tonlar, geleneksel mekanlarda uygulanan vurgulayıcı renkleridir. Bu cesur renkleri nötr duvarlarla birleştirerek, sıcak ve davetkar bir alan etkisi elde edebilirsiniz. Çiçekler, şal deseni, ipekli-yünlü kumaşlar, çizgiler ve ekoseler, mobilya ve perdeler için standart geleneksel dekor desenleridir. Parke zeminler için akçaağaç, maun, kiraz, ceviz gibi ağaç dokuları öne çıkan türlerdir. Geleneksel iç mekanlarda bronz aksesuarlar, zengin avizeler ve lüks perdeler tercih edebilirsiniz.
Geleneksel tasarımda simetri çok önemlidir. Hemen hemen her şey çift olarak kullanılır. Bu elemanları eşleştirmenin amacı, genellikle bir şömine, televizyon ya da tablo gibi önemli bir odak noktasının etrafında dengeli bir alan yaratmaktır. Örneğin, kanepe, sandalye, sehpa, lamba, aplik veya aksesuarlarınızı çift olarak yerleştirebilirsiniz.
VINTAGE
Vintage'ın kelime anlamı, "tarihi değer taşıyan" olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda en çok tercih edilen dekorasyon tarzlarından biri olan vintage, 1920-1950'li dönemlerin özelliklerini taşıyan tek ve özel parça ya da koleksiyonların günümüz mobilyaları ile birlikte harmanlanmasıdır. Bu tarz, eski ve modern dekorasyon tarzlarını birleştirmektir.
Son yıllarda farklı çizgisi ile ilgi çeken vintage dekorasyon örnekleri, rahatlığı ve zarifliği öne çıkartan parçalardan oluşmaktadır. Sanayileşme etkisinde oluşan yeni ürünler ile doğal malzemelerin sıcaklığı iç içe geçmektedir. Gösterişin yerine insana huzur veren renklerin kullanılmasıyla, renkli ve samimi bir ev ortamı oluşur. İç Mimar Murizio Pellizoni'ye göre, "Davetkar bir ev yaratmanın en iyi yolu, yeni mobilyaların vintage parçalarla karıştırılmasıdır. Bu, yeni mobilyaların görünümünü yumuşatmanın en etkili yoludur."
Vintage, geçmiş dönemlere ait eşyaların hiçbir zaman demode olmayacağını vurgulamaktadır. Estetik ve zarafet etkisini yükseltmek için, desenler ve motifler aracılığıyla hatların vurgulanması birincil anahtardır. Mekanın geneline hakim renkler için genellikle açık ve nötr tonları, sadece vurgulamak istediğiniz dekorasyon elemanları için canlı renk tonlarını kullanabilirsiniz. Ana renklerde bej, gri, kum, krem, açık pembe, soluk mavi, soluk leylak gibi açık renk tonlarını tercih edebilirsiniz. Vintage mekanlar, hatırlamayı seven insanlar için mükemmel bir seçimdir. Oturma odalarında eski resimlerin, siyah-beyaz fotoğrafların ve çok sayıda çerçevelerin kullanılması karakteristik bir unsurdur. Son derece yalın olan vintage tarzını tamamlayan unsurlar ise, genellikle çiçek desenli ve yumuşak halılar, çiçekli ve desenli döşemeli mobilyalar ve danteldir. Tül perde yerine kalın çiçekli kumaş, uzun ve dökümlü perdeler tercih edebilirsiniz.
Son yıllarda farklı çizgisi ile ilgi çeken vintage dekorasyon örnekleri, rahatlığı ve zarifliği öne çıkartan parçalardan oluşmaktadır. Sanayileşme etkisinde oluşan yeni ürünler ile doğal malzemelerin sıcaklığı iç içe geçmektedir. Gösterişin yerine insana huzur veren renklerin kullanılmasıyla, renkli ve samimi bir ev ortamı oluşur. İç Mimar Murizio Pellizoni'ye göre, "Davetkar bir ev yaratmanın en iyi yolu, yeni mobilyaların vintage parçalarla karıştırılmasıdır. Bu, yeni mobilyaların görünümünü yumuşatmanın en etkili yoludur."
Vintage, geçmiş dönemlere ait eşyaların hiçbir zaman demode olmayacağını vurgulamaktadır. Estetik ve zarafet etkisini yükseltmek için, desenler ve motifler aracılığıyla hatların vurgulanması birincil anahtardır. Mekanın geneline hakim renkler için genellikle açık ve nötr tonları, sadece vurgulamak istediğiniz dekorasyon elemanları için canlı renk tonlarını kullanabilirsiniz. Ana renklerde bej, gri, kum, krem, açık pembe, soluk mavi, soluk leylak gibi açık renk tonlarını tercih edebilirsiniz. Vintage mekanlar, hatırlamayı seven insanlar için mükemmel bir seçimdir. Oturma odalarında eski resimlerin, siyah-beyaz fotoğrafların ve çok sayıda çerçevelerin kullanılması karakteristik bir unsurdur. Son derece yalın olan vintage tarzını tamamlayan unsurlar ise, genellikle çiçek desenli ve yumuşak halılar, çiçekli ve desenli döşemeli mobilyalar ve danteldir. Tül perde yerine kalın çiçekli kumaş, uzun ve dökümlü perdeler tercih edebilirsiniz.
Benimle iletişime geçmek için, mimaysegulerin@gmail.com e-posta adresimi veya www.instagram.com/mimaysegulerin hesabımı kullanabilirsiniz.
Kaynaklar:
* Home Decor / A Sunset Design Guide: What's My Style? (Jennifer Hilgardner / 2009)
** Interior Design Styles: The Definitive Guide (Amanda / February 25, 2016)
*** Interior Design Styles: 8 Popular Types Explained (Liana Leahy / March 16, 2016)
0 yorum